Hayata dair bir problemle karşılaştığımızda gösterdiğimiz ilk tepki o problemi yok saymaktır. Aslında insanın geliştirdiği en ilkel savunma mekanizmasıdır ‘yok saymak’. Bundan sonraki aşama ‘ertelemedir’. Erteleme bir kaçıştır. ‘Pazartesi günü başlayacağım’, ‘Tatil gelsin öyle eksiklerimi tamamlarım’ vb…
Problemlerimizi inkâr etmek kolaydır. Neden? Çünkü inkâr edildiğinde yapacak bir şey yoktur, başarısız olamazsınız, başkalarını suçlayabilirsiniz.
Erteleme ve yok sayma alışkanlığının temelinde kişinin davranışının değişmeyeceğine olan inancı bulunur. Kişisel değişim konusunda kendimizin yapacağı bir şey olmadığı, bizi ancak bir uzmanın değiştirebileceği inancı ya da beklentisi ‘Her şeyi denedim’, ‘Ne yapsam olmuyor’ söylemlerini kabul etmemize neden oluyor.
Erteleme ve Yok Sayma Konusunda Neler Yapabiliriz?
Örneğin ‘Zaten çalışsam da yapamam’ söylemi yapabileceğiniz ve yapmanız gereken eylemleri uygulamayı engelleyeceği gibi çalışma basamaklarını oluşturma isteğini de kaybetmenize neden olacaktır. Oluşan bu olumsuz düşünceler kısır bir döngüye sebep olduğundan ilerleme ve değişimi engelleyecektir. Bu yüzden kullandığımız savunma mekanizmalarının bilincine vararak bu konuda duruşumuzu ve söylemlerimizi değiştirmeliyiz.
‘Başlangıç’, ‘Karar verme’ Sürecine Geçmemize Engel Olan Durumlar Nelerdir?
Problemi inkar etme- o kadar da başarısız değilim vb…
Baskıya karşı isyan etme- öğretmenin anlatma tarzından anlamıyorum, annemin çalış demesinden nefret ediyorum vb…
Aynı kalma ısrarı- herkes başarılı olmak zorunda değil, ben zaten derece yapmak istemiyorum vb…
Ertelemenin-yok saymanın sorun olmadığını savunma- kuzenim de hiç çalışmadı ama üniversiteyi kazandı, zaten sınav senemde çalışacağım vb…
Şeklinde sıralayabiliriz. Bu tuzaklardan kurtulabilmek için;
Bugün ertelemeden başlamamız gereken çalışmayı yerine getirmediğimizde, gelecekte yapmak istediğimiz şeyleri ertelemek zorunda kalacağımızı unutmayalım.